Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi ve Katar Vakfı, Katar Münazaraları Merkezi (Katar Debate) ortaklığında düzenlenen “Türkiye Üniversiteler Arası Arapça Münazara Yarışması”nın finali Haliç Yerleşkesi’nde yapıldı.
Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde Katar’da gerçekleşen Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komitesi kapsamında Üniversitemiz ile Katar Vakfı arasında “Arap Dili Eğitimi ve Arapça Münazaraları Merkezi”nin kurulması için imzalanan İş Birliği Anlaşması’nın ilk adımı olan Türkiye Üniversiteler Arası Arapça Münazara Yarışması, İslami İlimler Fakültesinin koordinasyonunda 20 üniversitenin katılımıyla 20-28 Aralık tarihleri arasında düzenlendi. Eleme oturumlarının ardından finale kalan Selçuk Üniversitesi Arap Dili ve Edebiyatı Bölümü ile İbn Haldun Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi öğrencileri “Meclis Ekonomik İstikrarı Çevrenin Korunmasına Tercih Ediyor” başlığında tartıştı. Jüri değerlendirmesinin ardından Selçuk Üniversitesi öğrencileri birinciliğe değer görüldü.
Törene; Türkiye’nin eski Doha Büyükelçisi Fikret Özer, Üniversitemiz Mütevelli Heyet Başkan Vekili Hamza Akbulut, Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. M. Fatih Andı, İbn Haldun Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkan Vekili Necmeddin Bilal Erdoğan, Katar Debate Programlar Müdürü Abdurrahman Sebîî ve İstanbul Müftü Yardımcısı Hüseyin Demirhan’ın yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.
“Arapçanın en büyük anlamı Kur’ân dili olmasındadır”
Kur’ân tilavetinin ardından başlayan törende konuşan Rektörümüz Prof. Dr. M. Fatih Andı, Kur’ân dilinin daha kalıcı, anlaşılır ve akademik olarak geliştirilmesi, yayılması konusuna katkıları dolayısıyla Dünyada önemli bir boşluğu dolduran bu etkinliğin sürdürülmesi, geliştirilmesi ve sayısının artırılması için her daim desteğe devam edeceklerini kaydederek, “Bunu bir adım ileriye taşıyarak Dünyada bu çalışmanın akademik merkezini oluşturmak üzere Katar Debate iş birliğinde Üniversitemiz bünyesinde Arap Dili ve Eğitimi ve Arapça Münazara Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin açılmasıyla ilgili çalışmalarımızı başlattık, yakın zamanda bu merkezin açılışını idrak edeceğiz.” dedi.
Arapçanın Kur’ân dili olması üzerinden anlamını değerlendiren Andı, “Arapçanın ifade imkânları ona Kur’ân’ın dili olma özelliğini kazandırmıştır fakat Kur’ân’ın Arapça olması da bu dile tarihten bugüne 14 asırlık gücünü ve hayatiyetini bahşetmiştir. Ümmet tarafından sahiplenilişini sağlamış ve beslemiştir. Arapça Kur’ân’ın dilidir, Hz. Peygamber’in dilidir. Arapça Müslümanların ibadet dilidir. Denilebilir ki Arap olan ve olmayan bir Müslüman için Arapçanın en büyük anlamı budur. Bunun dışındaki bütün işlev ve görünümleri tali derecede kalır.” diye konuştu.
Türkçe ve Farsça ile Arapçanın; İslam medeniyetinin ilim, sanat, edebiyat, tefekkür, siyaset, hukuk, ticaret ve başka alanlarında inşa edici dili olduğuna işaret eden Andı, bu üç dilin birbiriyle kurduğu tarihsel ilişkiyi bugün her türlü ayrıştırıcı ideolojik, politik ve küresel emperyalist hesapların ötesinde bu bağlamda değerlendirmek gerektiğinin altını çizerek şunları kaydetti:
“Türkçe, Farsça ve Arapça birbirini tamamlayarak, çoğaltarak İslam medeniyetinin büyük tarihsel gücünü yapmışlardır. Bugün her türlü art niyetli hesapların, projelerin, planların ve güncel siyaset dayatmalarının dışında bu üç büyük inşa edici dilin kurduğu medeniyet atmosferini ne kadar diri tutarsak ne kadar güncelleme ve çoğaltma gayreti içerisinde olursak, bugünden geleceğe söyleyecek sözümüzün frekansını ve anlamını da o derece diri ve etkili kılmış olacağız. İnanıyoruz ki her şeye rağmen İslam medeniyetinin geleceğe söyleyecek sözü vardır. Ve bir Müslüman olarak iman ediyoruz ki bu dil Kur’ân ile kıyamete kadar söyleyeceğini söylemeye devam edecek. Bizim için Arapçanın en başta gelen anlam ve ehemmiyeti budur.”
“Bu yarışma iş birliklerini derinleştirdi”
İbn Haldun Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkan Vekili Necmeddin Bilal Erdoğan, yarışmanın ülkemizde Arapça dil eğitiminin güçlenmesiyle ilgili çalışmaların devamı niteliğinde olduğuna dikkati çekerek, “Arapça bizim için hem Kur’ân’ın dili olması hem de gönül coğrafyamızda yer edinmesi dolayısıyla önem arz eden bir lisan. Bu nedenle Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, İbn Haldun Üniversitesi gibi üniversitelerimizin Arapça eğitimi konusunda başlattığı seferberlik çok önemli. Bu yarışma da Türkiye ile Katar arasındaki eğitim iş birliklerinde derinleşmeye işaret etmesi açısından çok kıymetli.” ifadelerini kullandı.
Katar Debate Programlar Müdürü Abdurrahman Sebîî de ortaklığın Türkiye ve Katar arasındaki ilişkilere büyük katkı sunacağını söyleyerek, “Bu yarışma iş birliğimizin başlangıcı oldu. Herkesin el ele verdiği, bizi çok heyecanlandıran bir süreç yaşadık. Bu güzel organizasyon için emek veren herkese çok teşekkür ederim.” dedi.
Üniversitemizin de dâhil olduğu dört takım Katar’da Türkiye’yi temsil edecek
Konuşmaların ardından başlayan yarışmada Selçuk Üniversitesi’nden Sami Açış, Aziz Demir, Büşra Elkileni ve Hülya Songül, İbn Haldun Üniversitesi’nden Yılmaz Acar, Muhammed Salih Yıldız, Abdulrahman Marwan Khaled ve Ahmet Celal Şener “Meclis Ekonomik İstikrarı Çevrenin Korunmasına Tercih Ediyor” başlığında karşı karşıya geldi. 45 dakikalık tartışma süresinin ardından Selçuk Üniversitesi öğrencileri Türkiye şampiyonu oldu.
Törende; anadili Arapça olmayanlar ve anadili Arapça olanlar arasından en iyi konuşmacılar ile üçüncü olan takım Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi öğrencileri de ödüllendirildi. Yarışmayı dördüncü olarak tamamlayan Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi öğrencileriyle birlikte 4 üniversite Türkiye’yi Mart 2022’de Katar’ın başkenti Doha’da düzenlenecek “Dünya Üniversiteler Arası Arapça Münazara Yarışması”nda temsil edecek.